Türkiye’nin seri üretim için tasarlanan birinci yerli arabası Anadol, NFT koleksiyonuyla vakitsiz bir seyahate çıktı. 750 kesimlik koleksiyon, yeni medya alanında da satın alma hizmeti vermeye başlayan Zer ve Türkiye’nin birinci ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi tarafından hazırlandı. Koleksiyondan 10 eser, Otokoç Metazone’da, Decentraland -111,10 koordinatlarında sergileniyor.
Türkiye’nin satın alma ve tedarik zinciri idaresinde öncü şirketi Zer, Türkiye’nin birinci ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi (RMKM) ile özel bir koleksiyona imza attı. 1970’li yıllarda seri üretim için tasarlanan ve üretilen birinci yerli araba Anadol’un STC-16 modeli, geleceğin kıymetli teknolojilerinden blokzincirde RMKM-A Yansımalar olarak isimlendirilen NFT koleksiyonuyla yine hayat buldu. Koleksiyon, yaratıcı medya dizaynlarını taçlandıran itibarlı milletlerarası ödüllerden MUSE Creative Awards kapsamında da bu yıl birinci sefer açılan NFT/Web3 kategorisinde mükafata layık görüldü.
Endüstriyel tarihi, teknolojiyi ve sanatı ortak bir emel etrafında bir ortaya getiren koleksiyon kapsamında 750 eşsiz eser üretildi. Projede, Rahmi M. Koç Müzesi geçmişten günümüze endüstriyel mirası yansıtan bir ayna olarak konumlanırken, Anadol STC-16 her dizaynın merkezinde ana öge olarak yer aldı. Özel koleksiyondan seçilen 10 eser, Otokoç’un Decentraland’de -111,10 koordinatlarında yer alan tecrübe alanı Metazone’da sergileniyor.
Begüm Aydınoğlu: “Anadol STC-16’yı yine yaşatıyoruz”
Türkiye’de seri üretim için mühendisliği ve tasarımı yapılan birinci araba olan Anadol STC-16, 1971 yılında milletlerarası yarışlarda Anadol markasına itibar kazandırmak gayesiyle bir spor araba olarak Eralp Noyan tarafından tasarlandı. Anadol STC-16’nın NFT uyarlamasını ise meta mimar Begüm Aydınoğlu, Web 3.0 Stratejisti Can Yurdakul ve yaratıcı teknoloji ajansı ME üstlendi. 17 farklı art plan, 8 farklı renk, 5 farklı platform ve iki logo seçeneğiyle sunulan koleksiyon, Ethereum blokzinciri altyapısı kullanılarak oluşturuldu.
Projenin dizaynını üstlenen Begüm Aydınoğlu, yapıtı şu halde tanımladı: “Anadol STC-16’yı dijital olarak yine yaşıyoruz. Bunu yaparken atmosferini, bizde yarattığı hisleri ve bıraktığı izleri dizayndan uzaklaşmadan yine canlandırmak istiyoruz. Bu yüzden yalnızca arabayı gösteren bir NFT yapıtımız yok; arabayı ve bizde yarattığı hisleri bütünsel olarak yansıtacak bir ortamımız var. Bu hayal, fizikî dünyadaki yapıtlarla kullanıcı, sahip ve hatta müze tarafından kurulan bağlantıyı tekrar yorumluyor ve güçlendirmeyi hedefliyor.”
Serhan Turfan: “Endüstriyel miras ile gelecek ortasında köprü kurmayı hedefledik”
Anadol STC-16’nın eşsiz dizaynını NFT teknolojisiyle buluşturarak endüstriyel mirasla gelecek ortasında köprü kurmak istediklerini belirten Zer Genel Müdürü Serhan Turfan, “Zer olarak 2023 prestijiyle medya hizmetleri satın alma takımımızla yeni medya olarak isimlendirilen metaverse, blokzinciri ve Web 3.0 odaklı projelerde satın alma hizmeti sunmaya başladık. Bu hizmetimizin somutlaştığı birinci proje olan RMKM-A Yansımalar, dünya çapında 6.300’den fazla müracaat alan MUSE Creative Awards kapsamında mükafata layık görüldü. NFT/Web3 kategorisi bu yıl birinci sefer açıldığı için, bu kategoride ödül alan dünyanın birinci projesi olduk” dedi. Serhan Turfan, Koç Topluluğu’nun farklı şirketleri için de metaverse dünyasında proje geliştirme süreçlerinin devam ettiğini kelamlarına ekledi.
Mine Sofuoğlu: “Vizyon, sanat ve teknolojiyi endüstriyel perspektifle ortaya koyuyor”
RMKM-A Yansımalar’ın müzenin gelecek vizyonunu, sanatı ve teknolojiyi endüstriyel perspektifle ortaya koyan bir proje olarak hayata geçtiğini vurgulayan Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu ise değerlendirmelerini şu tabirlerle paylaştı: “Rahmi M. Koç Müzesi olarak 16 binin üzerinde nesneden oluşan koleksiyonumuz, çocuklara yönelik eğitimlerimiz ve deneysel alanlarımızla 29 yıldır kültür ve cümbüşün adresi olmayı sürdürüyoruz. Birçok farklı devir ve alana ilişkin nesneye mesken sahipliği yaparak ziyaretçilerimize hayatı bütün taraflarıyla keşfedecek, hayal gücü ve araştırma hislerini harekete geçirecek anlar yaşatmaya çalışıyoruz. Kültürel temsiliyeti ile değerli bir yere sahip olan müzecilik de her alanda olduğu üzere bir değişim yaşıyor. Bilhassa pandemiyle birlikte sanat ve teknoloji öteki bir boyut kazandı. Dijital dünyanın tesiri eskisinden daha çok hissediliyor. RMKM-A Yansımalar koleksiyonuyla biz de örnek bir projeye imza attık. Tarihi ve kültürel bir bellek misyonu gören müzemiz için yeni projeler üretmek, bu projeleri izleyiciyle buluşturmak çok heyecan verici. Koleksiyonumuzun manalı ve özel nesnelerinden Anadol STC-16 artık dijital dünyada da yaşayacak. Esasen bir efsane olan Anadol’un Türkiye’nin endüstriyel tarihi ve mirasında bir birinci olan proje ile yepisyeni bir koleksiyon nesnesine dönüştüğünü ve vakitsiz bir dünyada seyahatine devam ettiğini görmekten büyük memnunluk duyuyoruz. Kurumlar ortası bu türlü bir iş birliğinin modülü olduğumuz için de son derece mutluyuz.”
İnan Ekici: “Metaverse cihanında bu türlü değerli bir projeye konut sahipliği yapmaktan büyük memnunluk duyuyoruz”
Koleksiyona Otokoç Metazone’da mesken sahipliği yapan Otokoç Otomotiv Genel Müdürü İnan Ekici de Türkiye’de birinci kez hayata geçirilen projede yer almaktan memnunluk duyduklarını belirterek, bahisle ilgili görüşlerini şu sözlerle lisana getirdi: “Metaverse dünyası herkese farklı alanlardan erişim imkanı sağlayarak eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasında kıymetli bir rol oynuyor. Biz de Otokoç Otomotiv olarak bu alanda kesimimize örnek olacak uygulamalara imza atarken, bu gelişmenin hem Cumhuriyetimizin 100. hem de firmamızın 95. yılında hayata geçmesinden dolayı başka bir memnuniyet duyuyoruz.”
Koleksiyonun kıssası bir belgeselde aktarılıyor
Anadol’un öyküsü, tasarım ve üretim tarihine tanıklık eden ve Anadol STC-16’yı memleketler arası yarışlarda kullanan Serdar Bostancı, Cüneyd Işıngör üzere yarış pilotlarının ve pek çok ismin anlatımıyla bir belgesele dönüştü. Belgeselde, Anadol’u günümüze taşıyan RMKM-A Yansımalar Koleksiyonu’nun ortaya çıkış hikayesi de anlatılıyor.
