Beğenilen Koca’nın Türkçeye çevirdiği, SaltOkur Yayınlarından çıkan çalışmada sessizliğin derin davetine kapı aralanıyor.
Yapıtta, bir gün uyandığında felç geçirdiğini fark eden ve sürmenaj teşhisi konularak tabiplerin tavsiyesi üzerine zarurî bir istirahat devrine giren Michel Le Van Quyen‘ın tecrübeleri aktarılıyor.
Başlangıçta bu hareketsizlikten zorlanan müellif, sonrasında içine daldığı sessizliğin ona iyi geldiğini ve hastalığı atlatmasına yardımcı olduğunu fark ediyor.
Bu süreçteki tecrübeleri üzerine baş yoran muharrir, Beyin ve Sessizlik isimli yapıtını şu sözlerle anlatıyor:”İçten içe biliyorduk lakin artık nörobilim de açıkladı: Sırf işitsel değil; görsel, dikkate dayalı yahut meditasyon temelli sessizliği sağlamak, beynimizi çok özel bir duruma getiriyor. Bu kopma anları beynin iyileşmesine, nörodejeneratif hastalıklara yol açan toksinlerden arınmasına yardımcı oluyor. Dahası sessizlik bütün formlarıyla yaratıcılık, hafıza, hatta benlik inşasına da yarar sağlıyor. Doğu ile Batı’nın en büyük bilgeleri bunu esasen anlamışlardı. Bugün ise bilim dünyası sessizliğin çarpıcı güçleri olduğunu doğruluyor. Kulak verip vermemekse bize kalmış.”
NTV